Uyumlanma, bakım verenin çocuğun iç dünyasındaki duygu durumlarını tanıması, kendini onun yerine koyabilmesi olarak tanımlanabilir. Bunu yapabilmek için bakım verenin en başta kendi duygu durumlarını tanıyabilmesi ve düzenleyebilmesi gereklidir. Kendi duygularını tanıyıp düzenleyebilen kişi, çocuğunkini de tanıyabilir ve bu da aralarında güvenli bağlanma gerçekleşmesini sağlar. Bunun için bakım verenin mentalizasyon kapasitesinin gelişmiş olması gereklidir.
Mentalizasyon “kişinin kendisindeki ve başkalarındaki inançlar, niyetler, duygular, motivasyonlar gibi duygusal ve düşünsel süreçleri kavrayabilme, bunları birbiriyle ilişkilendirebilme ve buna göre davranabilme becerisi” olarak tanımlanmaktadır. Örneğin, “Annem hayatının o döneminde oldukça stresliydi, bu yüzden bana ve kardeşime gereken ilgi dolu vakti ayıramadı” düşüncesi, davranışın altında yatan zihinsel durumları anlamaya çalıştığından, mentalizasyon becerisine bir örnek olabilir.
Mentalizasyon kapasitesi gelişmiş olan bireyler, çocuğuyla daha kolay uyumlanacağı gibi çocuğunun mentalizasyon kapasitesinin gelişmesini de kolaylaştırır. Ayrıca, bakım verenle çocuk arasındaki erken dönem ilişkileri ve kardeş sahibi olmanın da bireylerin mentalizasyon kapasitesinin gelişmesinde etkili olduğu çalışmalarca gösterilmiştir. Buna ek olarak, oyun oynamanın ve bakım verenin çocuğa kitap okumasının da hem çocuğun hem de bakım verenin mentalizasyon kapasitesini geliştiren etmenlerden olduğunu biliyoruz. Öte yandan, mentalizasyon kapasitesinin gelişmemesi çocuğun duygu düzenlemede zorluk yaşaması ve bağımlılık gibi sorunlara sebep olabiliyor.
Peki, bakım verenin mentalizasyon kapasitesinin zaten gelişmiş olduğunu varsayalım. Bu durumda çocukla uyumlanmak için neler yapılabilir?
Çocukla uyumlanma, çocuğun doğumuyla başlar. Bu yüzden temel ihtiyaçları olan içtenlik, yemek, uyku, sevgi ve güvenliği karşılıyor olmak uyumlanmanın ilk adımı olabilir. Ayrıca bu dönemde çocuğun davranışlarıyla verdiği mesajları anlayabilmek önemlidir. Çocuğu ilgiyle dinlemek, söylediklerine dikkat etmek, sözlere ek olarak ses tonunun ve beden dilinin anlattıklarını fark etmek iletişimi ve bakım veren-çocuk arasındaki bağı güçlendirir.
Bakım veren ve çocuk arasındaki uyumlanma, çocuğun duygusal gelişimi için de önemli olduğundan çocuğun duygularına, arzularına ve ihtiyaçlarına özen göstermek gerekir. Peki bunu nasıl yapmak uygun olur?
Onu da sonraki yazıda konuşalım!
Sevgiler,
Psikolog & Uzman Aile Danışmanı
İyem Çiftci
Kaynakça
Allen, J. G., & Fonagy, P. (Eds.). (2006). The handbook of mentalization-based treatment. John Wiley & Sons.
Bedenleşmiş uyumlanma nedir? (b.t.). Integral Somatic Psychology. https://www.somatikdeneyimleme.com/wp-content/uploads/2020/02/What-is-Emo-Attunement-Bedenles%CC%A7mis%CC%A7-Uyumlanma-Nedir-GS.pdf
Sethre-Hofstad, L., Stansbury, K., & Rice, M. A. (2002). Attunement of maternal and child adrenocortical response to child challenge. Psychoneuroendocrinology, 27(6), 731-747.
Beyinde yer alan dopamin adı verilen kimyasalı duymuşsunuzdur. Basit bir ifadeyle dopamin, zevk almamızı ve motivasyonu sağlayan şeydir. Buna genellikle “iyi hissetme” hormonu da denir. Sevdiğimiz bir yemeği yemek ya da sevdiğimiz bir diziyi izlemek gibi keyifli bir aktiviteye katıldığımızda dopamin salgılarız. Böyle anlatınca “oh, ne güzel bir şey bu dopamin!” diye düşünmüş olabilirsiniz. Hakikaten …
Doğum, memeye veda, emziğe veda, beze veda ve nihayet okula başlama. Bunların hepsini birer “ayrışma deneyimi” olarak tanımlıyoruz. Kiminiz bu deneyimi ilk kez yaşıyor kiminizse yazın ardından yeniden okula dönmenin heyecanını yaşıyor. Bazılarınızın zorlandığını görüyorum, endişeleniyor, korkuyor, tedirgin oluyor merak ediyorsunuz. Bilin ki hepsi kabul. Bu yıl tam da bunları hissederken size ve çocuklarınıza eşlik …
“Bütün Çocuklar İyidir” – Nihan Kaya Bir ay önce 18 Kasım 2022 Cuma günü gerçekleştirdiğimiz Kahve Günümüzde “Kitap Kulübümüzü” kurduk ve başlangıç olarak Nihan Kaya’nın – Bütün Çocuklar İyidir- kitabı ile başlamaya karar verdik. 16 Aralık Cuma günü tekrar buluşmak için sözleşmiştik fakat bunu buluşmamızın daha verimli ve katılımın daha yoğun olabilirliği bakımından …
Şubat 17, 2023
Güven duymaya daha çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, geçirdiğimiz süreç ile ilgili içimizde canlı kalan duyguları görmek, bakmak ve duymak için bir araya geliyoruz. İlerleyen süreçlerde; “Birbirimize ve yaşama nasıl katkı sunabiliriz? Bütüne nasıl bir pozitif etkide bulunmamız mümkün olabilir?” bu başlıklar altında birbirimizi dinlemeye ve koordinasyon sağlayarak ekibimizi oluşturmayı ve ilerleyen zamanlarda süreci takip ederek …
Çocuk ile Uyumlanma
Uyumlanma, bakım verenin çocuğun iç dünyasındaki duygu durumlarını tanıması, kendini onun yerine koyabilmesi olarak tanımlanabilir. Bunu yapabilmek için bakım verenin en başta kendi duygu durumlarını tanıyabilmesi ve düzenleyebilmesi gereklidir. Kendi duygularını tanıyıp düzenleyebilen kişi, çocuğunkini de tanıyabilir ve bu da aralarında güvenli bağlanma gerçekleşmesini sağlar. Bunun için bakım verenin mentalizasyon kapasitesinin gelişmiş olması gereklidir.
Mentalizasyon “kişinin kendisindeki ve başkalarındaki inançlar, niyetler, duygular, motivasyonlar gibi duygusal ve düşünsel süreçleri kavrayabilme, bunları birbiriyle ilişkilendirebilme ve buna göre davranabilme becerisi” olarak tanımlanmaktadır. Örneğin, “Annem hayatının o döneminde oldukça stresliydi, bu yüzden bana ve kardeşime gereken ilgi dolu vakti ayıramadı” düşüncesi, davranışın altında yatan zihinsel durumları anlamaya çalıştığından, mentalizasyon becerisine bir örnek olabilir.
Mentalizasyon kapasitesi gelişmiş olan bireyler, çocuğuyla daha kolay uyumlanacağı gibi çocuğunun mentalizasyon kapasitesinin gelişmesini de kolaylaştırır. Ayrıca, bakım verenle çocuk arasındaki erken dönem ilişkileri ve kardeş sahibi olmanın da bireylerin mentalizasyon kapasitesinin gelişmesinde etkili olduğu çalışmalarca gösterilmiştir. Buna ek olarak, oyun oynamanın ve bakım verenin çocuğa kitap okumasının da hem çocuğun hem de bakım verenin mentalizasyon kapasitesini geliştiren etmenlerden olduğunu biliyoruz. Öte yandan, mentalizasyon kapasitesinin gelişmemesi çocuğun duygu düzenlemede zorluk yaşaması ve bağımlılık gibi sorunlara sebep olabiliyor.
Peki, bakım verenin mentalizasyon kapasitesinin zaten gelişmiş olduğunu varsayalım. Bu durumda çocukla uyumlanmak için neler yapılabilir?
Çocukla uyumlanma, çocuğun doğumuyla başlar. Bu yüzden temel ihtiyaçları olan içtenlik, yemek, uyku, sevgi ve güvenliği karşılıyor olmak uyumlanmanın ilk adımı olabilir. Ayrıca bu dönemde çocuğun davranışlarıyla verdiği mesajları anlayabilmek önemlidir. Çocuğu ilgiyle dinlemek, söylediklerine dikkat etmek, sözlere ek olarak ses tonunun ve beden dilinin anlattıklarını fark etmek iletişimi ve bakım veren-çocuk arasındaki bağı güçlendirir.
Bakım veren ve çocuk arasındaki uyumlanma, çocuğun duygusal gelişimi için de önemli olduğundan çocuğun duygularına, arzularına ve ihtiyaçlarına özen göstermek gerekir. Peki bunu nasıl yapmak uygun olur?
Onu da sonraki yazıda konuşalım!
Sevgiler,
Psikolog & Uzman Aile Danışmanı
İyem Çiftci
Kaynakça
Allen, J. G., & Fonagy, P. (Eds.). (2006). The handbook of mentalization-based treatment. John Wiley & Sons.
Bedenleşmiş uyumlanma nedir? (b.t.). Integral Somatic Psychology. https://www.somatikdeneyimleme.com/wp-content/uploads/2020/02/What-is-Emo-Attunement-Bedenles%CC%A7mis%CC%A7-Uyumlanma-Nedir-GS.pdf
Sethre-Hofstad, L., Stansbury, K., & Rice, M. A. (2002). Attunement of maternal and child adrenocortical response to child challenge. Psychoneuroendocrinology, 27(6), 731-747.
The power of attunement. (b.t.). Child Development Institute. https://cdikids.org/autism/power-attunement/
Related Posts
ALO? DOPAMİN Mİ?
Beyinde yer alan dopamin adı verilen kimyasalı duymuşsunuzdur. Basit bir ifadeyle dopamin, zevk almamızı ve motivasyonu sağlayan şeydir. Buna genellikle “iyi hissetme” hormonu da denir. Sevdiğimiz bir yemeği yemek ya da sevdiğimiz bir diziyi izlemek gibi keyifli bir aktiviteye katıldığımızda dopamin salgılarız. Böyle anlatınca “oh, ne güzel bir şey bu dopamin!” diye düşünmüş olabilirsiniz. Hakikaten …
Bazı Başlangıçlar ve Bazı Vedalar
Doğum, memeye veda, emziğe veda, beze veda ve nihayet okula başlama. Bunların hepsini birer “ayrışma deneyimi” olarak tanımlıyoruz. Kiminiz bu deneyimi ilk kez yaşıyor kiminizse yazın ardından yeniden okula dönmenin heyecanını yaşıyor. Bazılarınızın zorlandığını görüyorum, endişeleniyor, korkuyor, tedirgin oluyor merak ediyorsunuz. Bilin ki hepsi kabul. Bu yıl tam da bunları hissederken size ve çocuklarınıza eşlik …
Gökyüzü Kitap Buluşmaları
“Bütün Çocuklar İyidir” – Nihan Kaya Bir ay önce 18 Kasım 2022 Cuma günü gerçekleştirdiğimiz Kahve Günümüzde “Kitap Kulübümüzü” kurduk ve başlangıç olarak Nihan Kaya’nın – Bütün Çocuklar İyidir- kitabı ile başlamaya karar verdik. 16 Aralık Cuma günü tekrar buluşmak için sözleşmiştik fakat bunu buluşmamızın daha verimli ve katılımın daha yoğun olabilirliği bakımından …
Güven duymaya daha çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, geçirdiğimiz süreç ile ilgili içimizde canlı kalan duyguları görmek, bakmak ve duymak için bir araya geliyoruz. İlerleyen süreçlerde; “Birbirimize ve yaşama nasıl katkı sunabiliriz? Bütüne nasıl bir pozitif etkide bulunmamız mümkün olabilir?” bu başlıklar altında birbirimizi dinlemeye ve koordinasyon sağlayarak ekibimizi oluşturmayı ve ilerleyen zamanlarda süreci takip ederek …